Meksiko kentinde gezebileceğiniz başlıca 10 yer


Muazzam büyüklüğü, aşırı kirliliği, suç oranı ve trafiğine rağmen Meksika’nın başkentine varan yolcular birçok etkileyici görselle ödüllendiriliyor. Dünyanın en büyük diğer kentleri gibi müzeler, arkeolojik siteler, tarihi binalar ve hareketli pazarları olan şehir, bir turisti aylarca meşgul edebilir. Bu nedenle seçim yapmak çok zor olabilir. Zamanınızı en iyi şekilde değerlendirebilmeniz için size hazırladığımız Meksiko manzaralarına bir göz atın.


Zocalo


Zocalo, dünyanın en büyük halk meydanı. Meksiko kentinin ana meydanı Zocalo, kentin tarihi merkezine yürüyüş için ideal bir başlangıç noktası. Yaygın kullanılan isim Zocalo’nun yanı sıra resmi ismi Plaza de la Constitucion olan meydan; festivaller, kültürel etkinlikler ve gösteriler için kullanılan önemli bir toplanma yeridir. Geçmişten bugüne birçok canlanma yaşayan Zocalo’nun kelime anlamı, heykel veya sütun tabanı ve ayakta durma anlamlarına gelir. 1800’lerde Meksika’nın bağımsızlığı anısına bir anıt için meydanın merkezinde bir heykel tabanı kuruldu. Bu anıt heykel hiçbir zaman yerine dikilmedi ve insanlar meydana heykel tabanı anlamında Zocalo demeye başladılar. Şu anda Meksiko’daki birçok ana meydan Zocalo olarak adlandırılıyor.


Tarih


Meksiko kenti, Aztek başkenti Tenochtitlan’ın üstünde inşa edilmiştir. Meksika’yı işgal eden denizci Hernan Cortes’in belirttiğine göre, Zocalo’nun güney doğu köşesi 1519’da Aztek İmparatoru Moctezuma ile karşılaştığı noktadır. İspanyollar’ın Aztek topraklarını işgal etmesinin ardından Cortes, şehrin kalbi olan meydanı İspanyol geleneklerine göre kilise ve hükümet binası gibi sömürgeci güçleri temsil eden binalarla çevrirerek  sömürge kasabası olarak planladı.


Metropol Katedrali (Catedral Metropolitana)


Assumption of Mary’ye (Meryem Ana’nın cennete yükselişi) adanan bu katedralin yapısı ve dekorasyonunun yapımı yaklaşık 300 yıl sürmüş. Yapımı 1573’te başlayan katedral, yapımının tamamlanmasının uzun zaman almasından dolayı karışık tarzlara ev sahipliği yapıyor. Meksiko kentindeki birçok yapıya benzeyen katedral gittikçe yere çöküyor. Kentin yumuşak kil toprak yapısı, katedralin oldukça ağır olması, İspanyollar öncesi yapıların üzerine düzensiz kurumların inşa edilmesi gibi nedenlerle katedral batmaya devam ediyor.


Çok yönlü restorasyon 1990’da gerçekleştirilerek bina sağlamlaştırıldı. Restorasyon batmayı tamamen durduramasa da eğilen kuleler düzeltildi ve katedralin artık düzgün batması sağlandı. Katedralin içi, 16. ve 17. yüzyıldan birçok mihrap arkası heykelle en az dışı kadar etkileyici. Ana sunakta yer alan “The Assumption of the Virgin” (Meryem Ana’nın göğe kabulü tasviri) adlı resim özellikle kayda değer. Juan Rodriguez Juarez tarafından 1726’da yapılan resim yakın zamanda restore edildi.


Meksiko kenti yürüyüşünüze devam


Katedralden çıkınca sağa dönün ve köşeye gidin. Caddeyi geçince 1 blok güneye, Francisco Madero Caddesi’ne yürüyün. Modero Caddesi’nin orijinal ismi, burada bir Fransız kilisesi ve manastırı olmasından dolayı San Francisco Caddesi’dir.


2010’da trafiğe kapatılan ve yayalara yönelik düzenlenen cadde boyunca birçok tarihi bina bulunur.


Ulusal Saray (Palacio Nacional)


Hükümet binası, Zocalo’nun doğu tarafında yer alır. Bu sarayın, Aztek İmparatoru Moctezuma’nın sarayının eskiden bulunduğu yere yapıldığı söylenir.


Bağımsızlık Günü Kutlamaları


Meksika’nın bağımsızlığını kutlamak için her yıl 15 Eylül’de gece yarısı Meksika başkanı Ulusal Saray’ın merkez balkonundan zili çalar ve Yaşasın Meksika (Viva Mexico!) diye bağırır. Zocalo meydanında toplanan kalabalık da Yaşasın! (Viva!) diye bağırarak karşılık verir.


Duvar resimleri


Binaya ünlü ressam Diego Rivera’nın 1929-1952 arasında yaptığı resimleri görmek için girebilirsiniz. Renkli resimler Meksika tarihini İspanyollar öncesinden 1930 işçi hareketlerine kadar sergiler. Her gün sabah 9 akşam 5 arası açık olan saraya giriş ücretsizdir ancak girişte güvenliğe kimliğinizi bırakmanız gerekir.


Meksiko kenti gezinize devam


Ulusal Saray’dan çıkınca köşeye yürüyün ve caddeyi geçin. Burada katedralin yanında Plaza del Seminario adında küçük bir plaza göreceksiniz. Plazayı geçince Aztekler’in “Büyük Tapınak”ı Templo Mayor adındaki arkeolojik siteyi bulacaksınız.


Templo Mayor: Meksiko kentinin kalbinde Aztek Sitesi


Aztekler’in büyük tapınağı Templo Mayor, Meksiko kentinin kalbinde yer alır. Birçok turist bu olağanüstü arkeolojik siteyi farketmediği için bu fırsatı kaçırıyor. Katedralin hemen yanında, Zocalo ve Ulusal Saray’a bir taş atımlık mesafede olmasına rağmen eğer özellikle aramıyorsanız gözden kaçırmanız mümkün. Bu hatayı yapmayın!


Aztekler’in Ana Tapınağı


Meksika yerlileri Aztekler, 1325’te başkentleri Tenochtitlan’ı kurmuşlar.


Şehrin merkezinde kutsal bölge olarak bilinen duvarlı bir alan bulunuyor. Burası Meksika politikaları, dini ve ekonomik uygulamalarının en önemli yönlerinin gerçekleştiği yer. Kutsal bölge, tepede iki piramiti olan büyük bir alana hakim. Bu piramitlerin her biri farklı bir tanrıya ithaf edilmiş.


Biri savaş tanrısı Huitzilopochtli, bir diğeri de yağmur ve tarım tanrısı Tlaloc. Zaman içerisinde tapınak 7 farklı yapım aşaması geçirdi. Her bir aşama, yaklaşık 61 metreye ulaşana kadar tapınağı daha büyük hale getirdi.


Hernan Cortes ve adamları 1519 yılında Meksika’da geldi ve sadece 2 yıl sonra bölgeyi fethettiler. Daha sonra İspanyollar şehri yıkarak eski Aztek başkenti kalıntıları üstünde kendi binalarını inşa ettiler. Meksiko kentinin Aztek şehrinin üstüne kurulduğu bilinmesine rağmen 1978’de elektrik şirketi çalışanları ay tanrıçası Coyolxauqui’i tasvir eden kafası olmayan tek parça bir anıt bulana kadar Meksiko kenti hükümeti tüm şehir bloklarının kazılmasına izin vermedi.


Arkeolojik sitenin yanında Templo Mayor Müzesi’nin kurulmasıyla ziyaretçiler ana Aztek tapınağının kalıntılarını görebiliyor.


Templo Mayor Arkeolojik Alanı:


Tapınağın kalıntıları üzerine inşa edilmiş bir geçit üzerinde yürüyerek tapınağın farklı yapı evrelerini, bölümlerini ve sitenin bazı süslemelerini görebilirsiniz.


Son katmandaki ufak kalıntılar 1500 civarında inşa edilmiş.


Templo Mayor Müzesi:


Templo Mayor Müzesi, arkeolojik sitenin tarihini anlatan 8 sergi salonuna sahip. Burada tapınak kalıntıları içinde keşfedilen ay tanrıçası anıtı Coyolxauhqui da dahil olmak üzere obsidiyen bıçaklar, kauçuk toplar, yeşil ve turkuaz maskeler, kabartmalar, heykeller ve daha birçok nesneye dair yapay malzemeler sergileniyor.


Meksikalı mimar Pedro Ramírez Vázquez tarafından tasarlanan müze 1987 yılında açıldı. Templo Mayor şekline göre tasarlanan müzede iki bölüm var: Güneydeki bölüm savaş, kurban ve hürmet gibi konulara adanmış tanrı Huitzilopochtli; kuzeydeki bölüm ise tarım, bitki örtüsü ve fauna gibi konulara adanan tanrı Tlaloc için ayrılmış. Bu yolla müze; Aztek dünyasının ikilikleri yaşam ve ölüm, su ve savaş ve Tlaloc ve Huitzilopochtli tarafından temsil edilen sembolleri yansıtıyor.


Meksiko’nun tarihi merkezi Templo Mayor, kentin Metropol Katedrali’nin nin doğu tarafında, Seminario Caddesi’nde Zocalo Metro istasyonunun yakınında yer alır.


Salıdan pazar günlerine kadar sabah 9 dan akşam 5’e kadar açık olan site, pazartesi günleri kapalı.


Giriş: Giriş ücreti 64 Peso. Meksika vatandaşları ve sakinleri için pazar günleri ücretsiz. Ücret, Templo Mayor Müzesi ve arkelojik alanı kapsar. İngilizce ve İspanyolca audioguide’lar da (rehber cihaz) bulmanız mümkün.


İletişim bilgileri:


Telefon: (55) 4040-5600 Ext. 412.930, 412.933 ve 412.967


Web Sitesi: www.templomayor.inah.gob.mx


Güzel Sanatlar Sarayı (Palacio de Bellas Artes)


1900’lerin başında Başkan Porfirio Diaz’ın direktifiyle sarayın yapımına başlandı. Porfirio Diaz, Meksika’nın İspanya’dan bağımsızlığını kazanmasının yüzüncü yıl kutlamalarının bir parçası olarak töreni planladı. Ancak 1910 yılında gerçekleşen devrim nedeniyle sarayın yapımı 1934’e kadar tamamlanamadı.


Binanın mermer neoklasik mimari tarz Beaux-Arts içi, İtalyan mimar Adamo Boari’nin Art Nouveau unsurların yansıtıldığı orijinal planlarıyla Federico Mariscal tarafından Art Deco unsurlarıyla tasarlanmış.


Tiyatronun başlıca cazibeleri:


Bir Tiffany vitray sahnesinde Meksika vadisinin iki volkanla birlikte panoramik manzarasını resmeden perde


Rufino Tamayo, Diego Rivera, David Alfaro Siqueiros ve Jose Clemente Orozco tarafından yapılan duvar resimleri


Ziyaretçi Bilgileri


Güzel Sanatlar Sarayı öncelikle bir tiyatro ama aynı zamanda Saray Müzesi ve Ulusal Arkeoloji Müzesi’ne de ev sahipliği yapıyor.


Her gün sabah 10’dan itibaren açıktır.


Lobide bir restoran, bir hediyelik eşya dükkanı ve mükemmel bir kitapçı var.


Ana tiyatroda vitray perdeyi ücretsiz görmek için rehberli ziyaretler salıdan cumaya kadar saat 13.00’te gerçekleşir.


Ulusal Antropoloji Müzesi


Meksiko Antropoloji Müzesi


Meksiko’da yer alan Ulusal Antropoloji Müzesi (Museo Nacional de Antropologia), antik Meksika sanatının dünyadaki en büyük koleksiyonu ve müze, Meksika’nın bugünkü yerli gruplarıyla ilgili etnografik sergiler barındırır. Burada Mesoamerica’nın (Orta Amerika’da Meksika’dan başlayıp Guetamala, Nikaragua, Belize, Honduras, El Salvador, Panama, Kosta Rika gibi ülkeleri içine alan, Kolombiya’ya kadar uzanan bölge) her kültürel bölgesine adanan bir salon ve ikinci katta etnolojik sergiler bulunur. Kolaylıkla 1 günü alabilecek müzeyi gezmek için en az birkaç saat ayırmalısınız.


Müzede öne çıkanlar arasında; Yıldıztaşı veya Aztek Takvimi, Maya sergi salonunda Pakal’ın mezarının rekreasyonu ve Yeşil maske ve Oaxaca’da Zapotec Savunma Tanrısı sergi salonu yer alır.


Meksiko Ulusal Antropoloji Müzesi 23 kalıcı sergi salonuna ev sahipliği yapıyor. Arkeoloji sergileri zemin katta bulunuyor ve Meksika’nın bugünkü yerli gruplarla ilgili etnografi sergileri de üst kattadır.


Müzeye girdiğinizde sağa doğru uzanan taraf Meksika’nın merkezinde gelişen kültürleri gösterir ve kronolojik sıraya göre düzenlenmiştir. Zaman içinde kültürlerin nasıl değiştiğini gözlemlemek için sağdan başlayın ve yolunuzu saatin ters yönünde devam ettirerek anıtsal taş heykellerle dolu Meksika (Aztek) sergisi gezinizi sonlandırabilirsiniz. Bu heykeller arasında en ünlüsü daha çok Güneş Taşı olarak bilinen Aztek Takvimidir.


Girişin sol tarafında ise Meksika’nın diğer kültürel alanlarına adanmış salonlar yer alıyor. Oaxaca ve Maya salonları da ayrıca oldukça etkileyici.


Odaların birçoğunda arkeolojik sahnelerin canlandırması var: Teotihuacan sergisinde duvar resimleri ve Oaxaca ile Maya salonlarında mezarlar bulunuyor. Bu da parçalar arasında bağlam kurulması imkanı sağlar.


Müze büyük ve koleksiyonlar kapsamlı. Müze, bir mola vermek istediğinizde oturmanız için ideal bir geniş avluda bulunuyor.


Müze, Avenida Paseo de la Reforma ve Calzada Ghandi’nin Colonia Chapultepec Polanco üzerinde yer almaktadır.


Salıdan pazar günlerine kadar sabah 9 akşam 7 arası açık. Pazartesi günleri kapalı.


Giriş: 64 peso. Pazar günleri Meksika vatandaşları ve sakinleri için ücretsiz.


Müzede Hizmetler:


Burada rehber hizmetinin yanı sıra Audio guide, hediyelik eşya dükkanı, restoran ve vestiyer imkanlarından yararlanabilirsiniz.


Web Sitesi: Ulusal Antropoloji Müzesi


Xochimilco


Mexico City’nin 28 kilometre güneyinde yer alan Xochimilco, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alır. İsmi Azteklerden gelen Xochimilco, “çiçek bahçesi” anlamına gelir.


Burada bulunan su kanalları, tarım alanları elde etmek amacıyla Aztek tekniği ile bataklıkların kurutulmasıyla yapılmıştır. Su kanallarının arasında tarım alanları bulunur. Kanalların arasında, genellikle dikdörtgen şeklinde doldurularak elde edilen bu tarım alanlarının dolgusu sırasında toprak katmanları, hayvan gübresi kullanılır. Oluşturulan kara parçası su seviyesinden bir metre yüksektedir ve kenarlarına, çeşitli malzemelerden istinat duvarına benzer setler çekilir. İsmi ise chinampas’tır. Uzaktan bakıldığında deniz yatağına benzerler.


Bu tarım tekniği, bir yandan Azteklerin marifetini bir yandan da çevrelerine uyum sağlama yeteneğini gösterir. Bataklıkların ortasında hayata geçirilen bu tarım alanları, kalabalık bir Aztek nüfusunu beslemeyi sağladı.


Kanal gezileri


Xochimilco kanallarında turistik geziler düzenleyen Trajinera adlı botlar bulunmaktadır. Çevrenin güzelliğine daha yakından tanıklık edebilmeniz için bu botlara binmenizi tavsiye ederiz. Gondollara benzeyen bu botların kiralanabildiği de aklınızın bir köşesinde bulunsun. Özellikle gurup gezilerinde son derece eğlencelidir. Botu kiralarsanız, ödeyeceğiniz tutar 350 Peso (yaklaşık 21 dolar) civarındadır. Kanal geziniz sırasındaki en güzel tecrübeniz ise; yerel ürünler, köylüler ve müzikleriyle size serenat yapıp para almaya çalışan insanlar olacaktır.


Bebekler Adası


Meksika’nın en tüyler ürpetici atraksiyonlarından biri de kuşkusuz Bebekler Adası (La Isla de Las Muñecas) olacaktır. Bu ada da yine Xochimilco Kanalları’nda bulunmaktadır. Efsaneye göre, Don Julian Santana adlı bir bekçi, kanalda yüzen bir oyuncak bebek bulur. Bekçi, bir saygı göstergesi olarak bebeği bir ağacın gövdesine bağlar. Ancak adamın ruhu ağaca astığı bebek tarafından ele geçirilir ve adam gittiği her yerde oyuncak bebekleri ağaçlara asmaya devam eder. Don Julian 2001’de öldü ancak bebekler hala oradadır ve eskimeye yüz tutmuşlardır.


Xochimilco’ya nasıl gidilir?


Tasqueña’ya giden 2 numaralı (mavi hat) metroya binin. Tasqueña’da indikten sonra Tren Ligero adlı hat’ta (kırmızı hat) binin. Trenin son durağı Xochimilco’dur. Tren Ligero metro bileti kabul etmemektedir. Bu treni kullanmak için 3 dolar ödemeniz gerekecek.


Frida Kahlo Müzesi (Museo Frida Kahlo)


Meksikalı ünlü ressam Frida Kahlo’nun hayatının büyük bölümünü geçirdiği bu mavi ev, Meksico City’e giden turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilen mekanlardan biridir. Müze, sadece Kahlo’nun yaşamına dokunmak değil, aynı zamanda erken 20. yüzyıl mimarisine tanıklık etmek için de iyi bir fırsattır. Bu müzede sanatçıya ait pek eser bulunmaz çünkü eserlerinin ağırlıklı bir bölümü Chapultepec Park’taki Modern Sanat Müzesi’nde sergilenir.


Bu ev 1904 yılında Frida’nın babası Guillermo Kahlo tarafından yapılmıştır. Evin en ünlü misafiri ise, Meksika’ya ilk gidişinde bu evde kalan Leon Trotsky’dir.


Frida’nın ölümünden 4 yıl sonra, 1958’de ev, Meksika halk sanatı ile dekore edilmiş ve Frida ile heykeltraş kocası Diego’nun şahsi eşyalarının sergilendiği bir müzeye dönüştürülmüştür. Evdeki her objenin bir hikayesi vardır. Koltuk değnekleri, tekerlekli sandalyesi, korseleri ve daha pek çok eşyası, kaza sonrası Frida’nın çektiği acıyı gösteren birer delildir adeta.


Museo Frida Kahlo, Meksico City’nin Calle Londres bölgesinde 247 numaralı adrestedir. Gün içinde (salıdan pazara) 10.00-17-45 saatleri arasında açıktır. Çarşamba günleri açılış saati 11.00’dir. Ziyaret ücreti ise 80 Peso (5 dolar) civarındadır.


Nasıl gidersiniz?


Metroya binip Coyoacán Viveros’da indikten sonra otobüse veya taksiye binebilirsiniz. Ama yürümek için de uzak bir mesafe değildir. 20 dakika civarında zaman alır.


Teotihuacan turu


Mexico City’nin 40 kilometre kuzeyinde yer alan Teotihuacan, kentin en büyük arkeolojik SİT alanıdır. Özellikle güneşe ve aya adanmış piramitleri ile ünlüdür. Sadece bu değil elbette, bölgede kentin tarihini ve kültürünü yansıtan muhteşem duvar resimleri, oymalar ve müzeler de bulunmaktadır.


Teotihuacan hakkında bazı bilgiler:


*Kendi tarihlerinden çok önce terk edilmiş olmasına rağmen, Teotihuacan’a kutsallık atfetmişlerdir.


*Teotihuacan’a ismini Aztekler vermişledir ve “Tanrılar Şehri” veya “Erkeğin Tanrı Olduğu Şehir” anlamına gelir.


*Teotihuacan’da yaşayan etnik gruba ait bir bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle kenti kuranlar Teotihuacanlı olarak adlandırılır.


Arkeolojik bölgeye 5 noktadan giriş yapılmaktadır. Eğer tüm alanı gezmek istiyorsanız, 1 numaralı noktadan giriş yapmalısınız. Giriş yaptıktan sonra, yaklaşık 2 km boyunca “Ölü Cadde”de yürüyeceksiniz. Daha kısa bir tur yapmak isteyenler ise, Güneş Piramidi’nin bulunduğu 2 numaralı noktadan alana giriş yapar. Fazla zamanınız yoksa, bu sizin için iyi bir seçenek olacaktır. Bölgeyi ziyarete giderken, yanınıza su ve güneş kremi almayı ihmal etmeyin.


Merkezden metroya binerek Central del Norte’de inin. Buradan, üzerinde piramit işareti bulunan otobüslere bindiğinizde doğruca Teotihuacan’a ulaşacaksınız.


The Basilica of Guadalupe (Guadalupe Bazilikası)


Önemli bir Katolik Hac kilisesi olan Guadalupe Bazilikası, dünyada en çok ziyaret edilen kiliselerden biridir. Bakire Guadalupe’nin orijinal resminin olduğu kilisedir ve 16. yüzyılda yapılmıştır. Özellikle bu resim sayesinde, kilise yılda ortalama 12 milyon insan tarafından ziyaret edilmektedir. Bu rakamla kilise, Vatikan’daki St. Peter Bazilikası’nın ardından, dünyada en çok ziyaret edilen ikinci kilise olma unvanını kazanmıştır.


Yeni Bazilika (The “New” Basilica de Guadalupe)


Ulusal Antropoloji Müzesi’nin de tasarımcısı olan Pedro Ramirez Vasquez tarafından yapılan Yeni Bazilika, 16. yüzyıl kilisesinin üzerine inşa edilmiştir. Bazilikanın önünde, tam 50 bin kişilik devasa bir alan bulunur. Guadalupe’nin doğum günü olan 12 Aralık’ta, binlerce kişi buraya hücum eder.


Bazilikanın tasarımında 17. yüzyıl Meksika kiliselerinden esinlenilmiştir. Bazilika tamamlandığında, halk onu bir sirk çadırına benzetip aşağılayıcı ifadeler kullanmışlar. Ancak kiliseyi yapanlar, toprak zeminin özelliğinden dolayı mimari yapının böyle olduğunu açıklamışlar.


Eski bazilika


Burada, 1695-1709 yılları arasında yapılmış olan Eski Bazilika’yı da ziyaret edebilir, bazilikanın hemen arkasında yer alan dini eserler müzesini de gezebilirsiniz.


Bazilika her gün 06.00-21.00 saatleri arasında açıktır. Sadece pazartesi günleri kapalıdır.


Mexico City’nin kuzeyindeki La Villa bölgesinde yer alan Bazilika’ya gitmek için, metroya binip La Villa istasyonunda inmelisiniz. Calzada de Guadalupe’de kuzeye doğru iki blok yürüdüğünüzde, bazilika ile karşılaşacaksınız.